Hamilelik döneminde nelere dikkat edilmeli ? Doktorumuz tüm soruları sizler için cevaplıyor !
Anne adayları hamilelikleri sırasında çocuklarının, hatta torunlarının sağlığını değiştirebilecek büyük bir güce sahipler. Bu gücü olumlu yönde kullanmak için yapılması gerekenleri Dr. Ebru Aydın açıklıyor.
Hamilelik hayatın en soluk kesici deneyimlerinden biridir. Hamilelikle başlayıp doğumla noktalanan 9 aylık bu uzun ve keyifli süreçte, anne adayları beslenmeleri ve yaşam tarzları hakkında iki kat daha fazla düşünmek zorunda kalırlar.
Eski tıbbi biligilerimize göre sağlıklı bir hamileliğin bebeğin yalnızca doğumdaki sağlığını belirlediğini söylerdik. Hatta annenin yetersiz beslendiği durumlarda bile bebeğin bir şekilde kendini bu negatif ortamdan koruyarak gelişimine devam edebileceğini düşünüyorduk.
Türkiye'de yetişmiş bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, ayrıca Amerika'da eğitim almış bir integratif tıp (bütüncül tıp) uzmanı olarak bu bilgilerin artık değiştiğini belirtmeliyim.
Anne adayları hamilelikleri sırasında çocuklarının, hatta torunlarının sağlığını değiştirebilecek büyük bir güce sahipler. Epigenetik adı altında gelişen yeni bir bilim, biz uzmanların genetikle ilgili bilgilerini değiştirmesine neden oluyor. Sağlıklı kilosunda hamile kalıp, biz uzmanların önerdiği beslenme tarzını uygulayan, düzenli egzersiz yapan, doğum stresi ve diğer stres faktörleriyle başa çıkma yöntemlerini öğrenen bir anne adayının bebeği de sağlıklı olmayı seçiyor.
Hamileliği düşünenlere veya şu anda hamile olanlara iyi bir haberim var: Okuyacakları bu yazıyla güncel ve bilimsel olan bilgiler çerçevesinde hamilelikle ilgili akıllarına takılan pek çok sorunun cevabını bulabilecekler.
1- HAMİLE KALMADAN ÖNCE İDEAL KİLONUZA ULAŞMALISINIZ
Yapılan çalışmalar hamileliğe normalden fazla ya da az kiloyla başlayan kadınlarda hamileliğe bağlı şeker, yüksek tansiyon, erken doğum ve sezaryen riskinin arttığını gösteriyor. Hamileliği düşünen bir kadına vereceğim en önemli öğüt ideal kilosuna ulaşması olacaktır. Biz kadınlar planlı olmakla övünürüz. 9 aylık bu fevkalade yolculuğa başlamadan önce de hazırlıklı olmalısınız. Bu yolculuk için yapılacak en önemli hazırlıksa fazla kilo problemi varsa kilo vermek olacaktır. Araştırmalar sağlıklı kilolarında olan kadınların hamile kalma şanslarının da daha yüksek olduğunu ve daha kısa sürede hamile kaldıklarını gösteriyor.
2- HAMİLE KALMADAN ÖNCE FOLİK ASİT TAKVİYESİNE BAŞLAMALI VE FOLATTAN ZENGİN YİYECEKLERLE BESLENMELİSİNİZ
Folat bebeğinizin beyin ve sinir gelişimi için gerekli bir B vitaminidir. Yapılan araştırmalar hamilelikten 3 ay önce başlanan ve hamilelik ilk 3 ayında da devam edilen folik asit takviye kullanımının nöral tüp defektleri (beyin ve omurilik ile ilgili bir grup doğuştan anomali) riskini azalttığını gösteriyor.
Omurilik çok erken, hatta birçok kadının daha hamile olduğunu bile anlamadığı bir zamanda gelişmeye başladığından, hamilelik öncesinde folik asit takviyelere başlanmasını öneririz. Bazı Avrupa ülkeleri una ve ekmeğe folat ekleyerek doğum anomalileri riskini azaltmıştır. Günlük folik asit takviyesi kullanmanın yanında anne adayları folatça zengin yiyeceklerle beslenmelidir. Folatça zengin bu yiyecekler: Portakal, portakal suyu, ıspanak, brokoli, mercimek, nohut, ve fasulyedir.
3- KİM İÇİN VE NE KADAR YEMELİSİNİZ?
En yanlış bilgilerden biri hamilelerin iki canlı olduğu ve iki kat yemeleri gerektiğidir. İki canlı olmanız demek iki kat yemeniz anlamına gelmez, iki kat düşünerek yemeniz anlamına gelir. Alacağınız ekstra kalorilerden daha çok, yediklerinizin kalitesi ve güvenliği üzerine odaklanmalısınız. Hamile bir kadının hamileliğinin ilk 3 ayında alması gereken ekstra kalori yalnızca 150 kaloridir. Sonraki aylarda ise bu ekstra kalori miktarı 300 kaloriye çıkar. Günlük beslenmenize ekleyeceğiniz bir tam tahıllı sandviç ve 1 küçük yoğurt veya 1 avuç ceviz ve 1 muz bu ekstra 300 kaloriyi karşılar.
4- ORGANİK SEBZE VE MEYVE TÜKETİN
Organik meyve ve sebzelerin pahalı olduğunu biliyorum ve ülkemizde de ne yazık ki fazla organik seçenek yok. Ancak harcamalarınızın değeceği bir dönem varsa bu da hamilelik ve emzirme döneminiz olacaktır. Çünkü bu kimyasalların hayvan deneylerinde negatif etkileri kanıtlanmış olmakla birlikte, farklı tiplerinin bir arada kullanımının insanlar üzerine nasıl etki ettiğini hala net olarak bilmiyoruz. Organik yiyecekler tüketerek gelişmekte olan bebeğinizin sağlığını etkileyebilecek tarım ilaçları, toksinler ve pestisitlerden uzak durursunuz. Satın aldığınız meyve ve sebzeleri yine de iyice yıkamalı ve mümkünse kabuklarını soyarak tüketmelisiniz.
Sağlıcakla kalın.
Dr. Ebru Aydın
İntegratif Tıp ve Kadın Hastalıkları&Doğum Uzmanı
Eski tıbbi biligilerimize göre sağlıklı bir hamileliğin bebeğin yalnızca doğumdaki sağlığını belirlediğini söylerdik. Hatta annenin yetersiz beslendiği durumlarda bile bebeğin bir şekilde kendini bu negatif ortamdan koruyarak gelişimine devam edebileceğini düşünüyorduk.
Türkiye'de yetişmiş bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, ayrıca Amerika'da eğitim almış bir integratif tıp (bütüncül tıp) uzmanı olarak bu bilgilerin artık değiştiğini belirtmeliyim.
Anne adayları hamilelikleri sırasında çocuklarının, hatta torunlarının sağlığını değiştirebilecek büyük bir güce sahipler. Epigenetik adı altında gelişen yeni bir bilim, biz uzmanların genetikle ilgili bilgilerini değiştirmesine neden oluyor. Sağlıklı kilosunda hamile kalıp, biz uzmanların önerdiği beslenme tarzını uygulayan, düzenli egzersiz yapan, doğum stresi ve diğer stres faktörleriyle başa çıkma yöntemlerini öğrenen bir anne adayının bebeği de sağlıklı olmayı seçiyor.
Hamileliği düşünenlere veya şu anda hamile olanlara iyi bir haberim var: Okuyacakları bu yazıyla güncel ve bilimsel olan bilgiler çerçevesinde hamilelikle ilgili akıllarına takılan pek çok sorunun cevabını bulabilecekler.
1- HAMİLE KALMADAN ÖNCE İDEAL KİLONUZA ULAŞMALISINIZ
Yapılan çalışmalar hamileliğe normalden fazla ya da az kiloyla başlayan kadınlarda hamileliğe bağlı şeker, yüksek tansiyon, erken doğum ve sezaryen riskinin arttığını gösteriyor. Hamileliği düşünen bir kadına vereceğim en önemli öğüt ideal kilosuna ulaşması olacaktır. Biz kadınlar planlı olmakla övünürüz. 9 aylık bu fevkalade yolculuğa başlamadan önce de hazırlıklı olmalısınız. Bu yolculuk için yapılacak en önemli hazırlıksa fazla kilo problemi varsa kilo vermek olacaktır. Araştırmalar sağlıklı kilolarında olan kadınların hamile kalma şanslarının da daha yüksek olduğunu ve daha kısa sürede hamile kaldıklarını gösteriyor.
2- HAMİLE KALMADAN ÖNCE FOLİK ASİT TAKVİYESİNE BAŞLAMALI VE FOLATTAN ZENGİN YİYECEKLERLE BESLENMELİSİNİZ
Folat bebeğinizin beyin ve sinir gelişimi için gerekli bir B vitaminidir. Yapılan araştırmalar hamilelikten 3 ay önce başlanan ve hamilelik ilk 3 ayında da devam edilen folik asit takviye kullanımının nöral tüp defektleri (beyin ve omurilik ile ilgili bir grup doğuştan anomali) riskini azalttığını gösteriyor.
Omurilik çok erken, hatta birçok kadının daha hamile olduğunu bile anlamadığı bir zamanda gelişmeye başladığından, hamilelik öncesinde folik asit takviyelere başlanmasını öneririz. Bazı Avrupa ülkeleri una ve ekmeğe folat ekleyerek doğum anomalileri riskini azaltmıştır. Günlük folik asit takviyesi kullanmanın yanında anne adayları folatça zengin yiyeceklerle beslenmelidir. Folatça zengin bu yiyecekler: Portakal, portakal suyu, ıspanak, brokoli, mercimek, nohut, ve fasulyedir.
3- KİM İÇİN VE NE KADAR YEMELİSİNİZ?
En yanlış bilgilerden biri hamilelerin iki canlı olduğu ve iki kat yemeleri gerektiğidir. İki canlı olmanız demek iki kat yemeniz anlamına gelmez, iki kat düşünerek yemeniz anlamına gelir. Alacağınız ekstra kalorilerden daha çok, yediklerinizin kalitesi ve güvenliği üzerine odaklanmalısınız. Hamile bir kadının hamileliğinin ilk 3 ayında alması gereken ekstra kalori yalnızca 150 kaloridir. Sonraki aylarda ise bu ekstra kalori miktarı 300 kaloriye çıkar. Günlük beslenmenize ekleyeceğiniz bir tam tahıllı sandviç ve 1 küçük yoğurt veya 1 avuç ceviz ve 1 muz bu ekstra 300 kaloriyi karşılar.
4- ORGANİK SEBZE VE MEYVE TÜKETİN
Organik meyve ve sebzelerin pahalı olduğunu biliyorum ve ülkemizde de ne yazık ki fazla organik seçenek yok. Ancak harcamalarınızın değeceği bir dönem varsa bu da hamilelik ve emzirme döneminiz olacaktır. Çünkü bu kimyasalların hayvan deneylerinde negatif etkileri kanıtlanmış olmakla birlikte, farklı tiplerinin bir arada kullanımının insanlar üzerine nasıl etki ettiğini hala net olarak bilmiyoruz. Organik yiyecekler tüketerek gelişmekte olan bebeğinizin sağlığını etkileyebilecek tarım ilaçları, toksinler ve pestisitlerden uzak durursunuz. Satın aldığınız meyve ve sebzeleri yine de iyice yıkamalı ve mümkünse kabuklarını soyarak tüketmelisiniz.
Sağlıcakla kalın.
Dr. Ebru Aydın
İntegratif Tıp ve Kadın Hastalıkları&Doğum Uzmanı
Yorum Gönder